14 Nisan 2013 Pazar

Haydi Bakalım...

   
   İlaca başlayalı tam 203 gün oldu. Sivilce, siyah nokta, kapalı komedon hepsi gitti. Yani ilaç işe yarıyor. Tabi götürdüklerine karşılık bana yeni elemler getiriyor. Ellerimde kızarıklar ara ara beliriyor (birkaç gün iyi nemlendirince geçiyor), şiddetli değilse de sırt ağrılarım oluyor (az su içmekten demişler ama 3 lt içiyorum günde el insaf), saçımda dökülme ve pullanmalar var (bepanthene sürmeyi biraz ihmal ettim gibi), dudaklarım  bir iyi bir kötü (ona çare yok), cildim o kadar kuru ki değil bıçak, tırnak, saç telim bile derimi çizebilir hale geldi. Lekeler de duruyor hala. Kullanmam gerekn 240 mg kalmıştı. Bunu kullanmayayım, doktor görmekten gına geldi artık, gitmek istemiyorum diye düşündüm sonra bu lekeler ne olacak belki onlar için bir ilaç verir diye ikinci kez düşünüp gittim kontrole. Yalnız çok fena tırsmaktayım. Ben kontrolden 3 gün önce (ilk düşüncem 1 hafta idi ama dayanamam diye 3 e indirdim) tatlı yemeyi bırakırım, kolestrol azıcık düşük çıkar dedim. Dedim ama karşı konulamaz bir gücün etkisi altına girdim. Ne miydi bu güç? Tabi ki Alman çikolataları. Orada yaşayan akrabalar ne zaman Türkiye'ye gelse ne güzel akrabalarımı göreceğimden önce yaşasın Alman çikolatası yiyeceğim diyorum. Adamlar içine ne katıyor bilmem ama yok böyle bir lezzet. Aynı markanın, aynı ürününü, aynı ambalajla burada da satıyorlar ama o tat başka. Belki de psikolojik. Almanlar ne eylerse güzel eyler, yakışıklı bir Hans bunun içine sevgisini katmıştır diye düşünüyorum galiba. Çok düşünüyorum ben galiba.
     Neyse işte çikolataları hüplettik. Sabahın köründe kalkıp doktora gittim. Tabi tüm karşı çıkışlarına rağman fondötenimi sürerek. Her yiğidin farklı yoğurt yiyişi vardır diyenden randevu aldım, ilacı önceden yazdığı için gerekirse öğleden sonra sonuçlar için gitmem doğrudan ilacı alırım diye akıllılık yapacaktım. Ama ucuz oyunum çabuk bozuldu.Odada fondöten düşmanı vardı. Allahım sen benden ne istiyorsun diye lanet edip hiçbir sızlanma belirtisi göstermeden kontrole geldiğimi, hiçbir sorunum olmadığını (o kadar ay ilaç kullandım bu lekeler hala geçmedi şimdi ben sıkayım mu sizlerin topuğuna haa dememek için tuttum kendimi), zaten kullanmam gereken yalnızca 240 mg kaldığını söyledim. Yüzün iyi görünüyor dedi, fondö.. dedim ha sen fondöten kullanan kızsın dedi hemen. Kaç aydır gelmiyorum ben sana hatırlamak zorunda mıydın beni, bari böyle hatırlamasaydın, hayır biri de iyi özelliklerimle ansın beni (sanki var da). Alıştı herhalde durumuma bir şey demedi. Diğer doktor gibi ilacı hemen yazmadı, o kolaycılığa kaçıyor, sonuçları inceleyip ona göre vermek gerek dedi. Hımmm rekabet, eleştiri, dedikodu her meslekte var imiş a dostlar. Banane sizin tıp polikanızdan ya. Sonra testi istedi gönderdi beni.
      Kan verirken gene bir hemşire ne için gelmiştiniz dedi. Yüzüm deyince, bence çok iyi görünüyor dedi. Acaba bizim aynada mı problem var, yoksa yeni bir sağlık polikası mı bu? Hastaya ya sen aslında iyisin, yok bir şeyin diyerek sağlık harcamalarını azaltmaya mı çalışıyorlar, gizli bir genelge mi gönderdiler hastanelere. Bir sürü leke var hatun, kör müsün nesin sen. Yoksa ben mi körüm? Yok benim lensim var, gözlüğüm var. Hem onlar sadece 1 dakikalık bir izlenime göre değerlendirme yapıyorlar, hem de medikal bir değerlendirme. Hastanın yüzünde sivilce var mı?Yok. Eee o zaman iyisin sen( ki ben sivilcenin doktorlarca bir hastalık kabul edildiğinden bile şüpheliyim). Bense 22 yıldır bu yüze dolaşıyorum, bir sorun varsa bunu en iyi benim bilmem ve bundan en çok benim rahatsız olmam doğal değil mi? Sen kanı aldın ve unuttun beni. Oysa ben eve gideceğim, aynada gene kendimi göreceğim, gene lanetler edeceğim ve gene bu yüzle yaşamaya devam edeceğim.
        Kanı verdikten sonra eve döndüm. Öğleden sonra yusuf yusuf halde sonuçlar için gittim. Kolestrol 273 ten 223 e düşmüş. Ben bu bedenimi anlamıyorum. Geçen sefer daha az tatlı yedim, rekor seviyeye ulaştı, bu sefer daha fazla çikolata yedim, neredeyse normal çıktı. Alman çikolatasının bir başka işte ya. O kadar yedim ama kolestrolümü etkilemedi. En azından bunun için bana söylenemez diye mutlu oldum. Tabi bu duygu da kısa sürdü. 240 mg yerine günd 40 mg dan devam edeceğim. Belirlenen doz minimum seviye idi, onu aşsam bir şey olmaz imiş. Bir ay daha yarık dudakla, kurumuş ciltle dolaşacağım yani. Yılın yarısından fazlasını ilaç kullanarak geçirdim. 5 ayda bitiririm ben bunları derken 8 ayı aşacağım. Allah belanı versin emi sivilce.