22 Nisan 2012 Pazar

SENİNKİ KAÇ SANTİM?

     Başlık kontrolsüz balık avlanmalarına dikkat çekmek amacıyla yapılan kampanyada slogan olarak kullanılmıştı. Şahsen tükenmekte olan balıklarla ilgilenmiyorum ( 1. Balıkları sevmem. 2.Açgözlü insanlığa müstahaktır bu durum). Amacım erkekliğin sorunu haline gelmiş penis boyutuna değinmek.


      
  
     Erkek değilsin sanane bundan denilebilir ama ne yapayım üzülüyorum onlara. Belki bir kadın bakış açısı, bunun bir sorun olmadığını gösterir de biz de bu muhabbeti duymaktan, okumaktan kurtuluruz diyorum.
       
       Bazen gazetedeki cinsel sorunlarınıza çözüm vb. kısımlara gözüm takılıyor, neymiş dertleri diye okuyorum. Garibim erkekler sürekli yakınıyor: ‘9 cm şeyim var acaba yeterli olur mu?’, ‘Baldırımdan et alıp oraya ekleme yapamaz mıyız?’, ‘Her ay günde 1 saat çekiştirsem 1 cm büyür mü?’, ‘Kremler işe yarar mı?’, ‘Geneleve gittim kadın seninki de pek küçükmüş, dedi depresyondayım, yardım edin’ ....
       

       10 olmuş, 15 olmuş yetmiyor. Mübareği en büyük boyuta ulaştırıp sonra gökdelen olarak halka sunacağız sanki.( Aslında gökdelenlerin temelinde de bu düşünce yatıyormuş, erkekler, cinsel organlarını bu taştan bina ile özdeşleştirip onu büyüttükçe kendilerini de büyümüş hissederlermiş. Gökdelen sayısının fazlalığını da dünyanın fallosantrikliği ile açıklayabiliriz)
        

        Her kadının en az 100 çift ayakkabısı olması gerekmiş gibi her erkeğin en az 25 cm penisi (bir de damarlı) olması gerektiği gibi bir şehir efsanesi yaratılmış. 
          
         Sanki dünya dediğin cennet, bizler huri, tek derdimiz de erkeklerin küçük penisli olması. Ya benim kalp de pek küçükmüş ya da amanın kulağım pek büyükmüş, ölçtüm x cm çıktı, oysa arkadaşınki y cm denilmiyor da vücutta kapladığı alan belki % 1 bile olmayan bir uzuv onca ölçme tartma işine alet ediliyor? Ayrıca nasıl, ne şekilde, ne koşullarda ölçeceksin. İnik halini mi ölçeceğiz? Yoksa mastürbasyonu yaptık, aletimizi büyüttük, şimdi elimize cetveli alıp ölçüyoruz, çıkan sonucu bir yere yazıp arkadaşlarımızın sonuçları ile karşılaştırıyoruz gibi bir kural mı var?
           
          Ayrıca madem önemli bir şey, niye kız istemelerde erkeğin işi gücü, maaşı sorularından sonra acaba oğlumuzun kaç cm penisi var diye sorulmuyor. Madem önemli sorulsun. Eğer standartların altında ise o adama kız verilmesin. Böylece küçük uzuvlu bireylerin oluşması olasılığı azaltılır, yeni nesiller daha büyük uzuvlarla doğar ve sorunu kökünden çözmüş oluruz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder